“Yabancı kısıtlamasına gidersek…”

Galatasaray Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, yabancı futbolcu sayısında kısıtlamaya gidilmesinin ve yeni vergi düzenlemelerinin ülke sporuna ciddi sorunlar yaşatabileceğini söyledi

Galatasaray Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, yabancı futbolcu sayısında kısıtlamaya gidilmesinin ve yeni vergi düzenlemelerinin ülke sporuna ciddi sorunlar yaşatabileceğini söyledi

Arıboğan yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke sporcularını yerli statüsünde görmesi gerektiğinin altını çizerek, Türk sporcuların futbolda Nihat Kahveci’yle, basketbolda da İbrahim Kutluay’la bu şekilde yurt dışında forma giyme şansını kazandıklarını dile getirdi.

A Milli Futbol Takımı’nın son dönemde girdiği başarısız periyodun yapılan uygulamalara dayanak olarak gösterildiğini aktaran Arıboğan, şöyle devam etti:

“Bu durumdan telaşlanıp, radikal bir yabancı oyuncu kısıtlamasına gidersek, milli takımın olası başarısızlığını yabancı oyuncu sayısına bağlayarak kolaycı bir tutum ortaya koyarsak, ‘Türk oyuncular daha çok oynar, milli takım başarılı olur’ diye düşünürsek, hata yaparız. Türk futboluna büyük bir düşüş yaşatırız. Sıkıntımız yabancı oyuncu sayısı değil, alt yapı sorunudur. Kulüplerimizde alt yapı bilinci maalesef yok. Çok genç bir nüfusumuz var ancak alt yapılardan yıldız oyuncu yetişmiyor. Bu soruna çözüm bulmadan, belli tevşikleri yaratmadan, bu teşvikler sonucunda alt yapıdan oyuncu yetişmesini sağlamadan yabancı oyuncu sayısıyla radikal bir şekilde oynamamamız lazım. Tahmin etmediğimiz olumsuzluklar çıkar. Yeterli araştırmayı yapmadan telaşla karar alırsak, yanlış yaparız, uluslararası rekabette Türk futbolunu yok ederiz. Önce mutlaka mevcut statüyü korumamazı gerekiyor. AB üyesi ülkelerin futbolcularına yerli statüsü vermeliyiz ve süratle 4-5 senelik periyot için kulüplerimizin alt yapılarına teşvik yaratmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde yabancı oyuncu sayısını düşürebiliriz.”

AB ülkelerinden futbolcular için sınırlama koymayan Almanya’yı örnek gösteren Arıboğan, “Eğer yabancı oyuncu sayısı yerli yetişmesini engelliyor olsaydı, Almanya’dan oyuncu yetişmezdi. Bugün Almanya’da AB içinden sınırsız yabancı uygulaması olmasına rağmen, alt yapılarından müthiş derecede oyuncu yetişiyor. Bugün bizim yerli oyuncularımızın büyük bir bölümü de Almanya’da yetişen, oradaki Türk ailelerinin çocukları. Bu gösteriyor ki, bir ülkede alt yapı güçlüyse, yabancı oyuncu sayısı futbolcu yetişmesine engel teşkil etmez. Bunu çok iyi teşhis etmek gerekiyor. Bu öyle hemen alınacak bir karar değil” diye konuştu.

Arıboğan, yeni yabancı statüsünün yıldız oyuncu transfer etmek isteyen kulüplere zorluk oluşturacağına da dikkati çekerek, “Yeni statüye göre 10 yabancı alabiliyor, bunun ise 6’sını oynatabiliyorsunuz. Dört oyuncuyu tribünde oturtmak zorundasınız. Bu sistemle yıldız oyuncu alamazsınız. Kariyerli yıldız oyuncuyu transfer edemezsiniz. Kendini ispat etmiş her yıldız oyuncu, takımının tüm maçlarında oynamak ister. Tribünde oturan oyuncuların da maç eksiğinden dolayı performansları düşer” ifadelerini kullandı.

“YÜZDE 15 STOPAJ VERGİSİ, DEVLETİN TÜRK SPORUNA VERDİĞİ EN BÜYÜK DESTEKTİR”
Lutfi Arıboğan, sporculara uygulanacak verginin yükseltilmesiyle ilgili çabaların, ülke sporuna önemli etkilerinin olabileceğini savundu.

“Türk sporuyla ilgili karar vericilerin çok doğru bilgilendirildiklerini düşünmüyorum” diyen Arıboğan, şöyle devam etti:

“Bugün yüzde 15 stopaj vergisi, devletin Türk sporuna verdiği en büyük destektir. Bu desteğe rağmen kulüplerimiz borç sorunuyla karşı karşıya. Kulüpler son iki yıldır mali disiplini sağlamaya çalışmaktadırlar ve borçlarını azaltma trendine girmişlerdir. Örneğin Galatasaray son 1 yılda 100 milyon ABD doları borcunu azaltmıştır. İki sene içinde mali rakamlarımız makul seviyelere gelecek. Diğer kulüplerimiz de bu trende girmiş durumda. Tam kulüpler bu bilinci elde etmişken, mali disipline kendilerini sokmuşken, idari yapılanmaya başlamışken, sportif hedeflerinde istikrar yakalamayı planlarken, bir anda yabancı oyuncu sayısını düşürüp, vergiyi de yüzde 15 stopajdan yüzde 35 gelir vergisine çevirirseniz, Türk sporunda altından kalkılamayacak bir hasar yaratabilirsiniz. Belli bir süre için çok ciddi bir düşüş yaşayabiliriz. Karar vericilerin doğru bilgilerle uygulamaya gitmesini tavsiye ediyoruz.”

Arıboğan, ülke sporunun menfaati için hem yabancı sayısı kosunda hem de vergi konusunda 4-5 yıllık bir geçiş süreci sağlanması gerektiğini yineleyerek, “Kademeli olarak değişiklikler yapılmalı. Bu geçiş sürecinde kulüplerimiz yeni sisteme adapte olabilirler. Ama radikal bir şekilde yapılırsa, o 4-5 yılı sportif olarak çok aşağı seviyelere düşerek geçiririz” şeklinde görüş belirtti.

Başa dön tuşu