Terim Federasyon başkanı olacak
Serdar Ali Çelikler yazdı
Tartışmalar her ne kadar şimdilik “G.Saray da mı devam edecek yoksa milli takımda mı?” şeklinde sürse de yakın bir gelecekte tartışma başlığımız şu olacak: “Fatih Terim’den TFF Başkanı olur mu?..”
Bu iddiamızı açmadan önce süreci tek tek hatırlayalım:
• Yıldırım Demirören Federasyonu’nun UEFA nezdinde pek geçerliliği yok.
• Aslında daha da açıkçası Türkiye’de tartışılan “Başkanı olduğu kulübü şikeden ceza almış; yalan beyandan ceza almış biri nasıl federasyon başkanı olur?” sorusu Platini’nin de çokça sorduğu bir soru.
• UEFA, TFF’den Servet Yardımcı ve Emre Alkin ile ‘muhattap’ olmayı tercih ediyor.
• Sadece UEFA’ya göre değil; dünya futbol kamuoyuna göre de Aziz Yıldırım futbol baronu ve gitmeli.. “Eh Yıldırım Demirören de kalmasa iyi olur” görüşü hakim. Yanlış-doğru; haklı-haksız imaj bu.
• Demirören, bu göreve Ferit Şahenk’in önerisi; Sayın Başbakan’ın ‘olur’uyla şike sürecini tamamlama vazifesiyle geldi. Yanlışdoğru; haklı-haksız bir karar ile içeride süreci bitirmiş gözüktü.
• Bu çevrelerin hiç beklemediği UEFA dayağı gelince içeride sürecin tekrar gündeme gelmesi de mevcut bir gelişme olarak kayıtta duruyor.
• Benim tahminim UEFA, Yargıtay onaması halinde TFF’ye “Kararlarını gözden geçir” diyecektir.
• TFF de yine bana göre kararında direnecektir.
****
Buraya kadar Demirören TFF’sinin göreve nasıl ve ne için geldiğini bundan sonraki muhtemel gelişmeleri aktardım. Gelelim “Yeni Futbol Düzeni” meselesine:
• Hakan Şükür’ün başını çektiği bir grup etkin ismin oluşturduğu “Futbolu futboldan gelenler yönetsin” lobisinin varlığı malum.
• Bu lobi grubuna göre; TFF başkanlığından başlayarak kulüp başkanlığına kadar her yönetim erki futboldan gelenler tarafından yönetilmeli. Bunun dünyadaki belki de en baskın ve tek örneği olan Almanya’yı da örnek gösteriyorlar.
• Bu lobi grubunun Sayın Başbakan’ın üzerindeki fikri etkisi kesindir. Aynı Başbakan’a “Aziz de Yıldırım da gitmezse futbol karışıklığı düzelmez” telkinleri de sıkça ve birçok kesimce yapılıyor.
• Dolayısıyla tarihinin hiçbir döneminde özerk olmayan; bilhassa bu hükümet döneminde anahtarı tamamen hükümete, özelde başbakana teslim eden futbol ailesinde daha kuvvetle dile getirilen “Yeni Dönem”in en önemli argümanı şu: Demirören-Yıldırım-Cavcav gibi ismler yerine futboldan gelen isimlere emanet edilmiş Türk futbolu projesi..
• Bu projeye eskisine göre daha çok aklı yatan siyasi erk de mevcut. Şimdi bu bilgiyi de aklımızda tutalım ve geçelim Fatih Terim meselesine.
• Demirören TFF’sinin 2014 ile ilgili en ufak ümidi yoktu. O nedenle Hollanda maçı Adana’ya alınmıştı. Demirören’in fikri şöyleydi: “Eylül’de Romanya maçından sonra ümidimiz matematiksel olarak biter. Abdullah Avcı’yı nasılsa ben getirmedim. Arkasında durmaksa durdum. Romanya maçından sonra hocayla helalleşir Mustafa Denizli’yi takımın başına getiririm. Hedefimi de 2016 olarak koyarım.”
• Ama Demirören’in bu planı Başbakan’ın ‘hesap-kitap’ına” takıldı. Başbakan kalan 4 maçta bir mucize yaratılabilecekse bunun Terim ile mümkün olabileceğini düşündü ve Fatih Hoca ile iletişime geçti.
• Terim ile Başbakan’ın kahvaltısında iş büyük oranda bitti.
• Terim, Milli Takım’ın başına geçti ve Romanya maçından sonra umutlarımız tavan yaptı. Bana göre Estonya’yı yenebilirsek Hollanda’yı bir şekilde geçip Play-Off hakkı kazanırız.
• Tüm bu gelişmeler olurken Terim’in sadece milli takım hocalığı değil; futbolun tüm katmanlarını içeren bir yapılanmanın başına geçmesi fikri ağırlık kazandı. Toparlayalım: • Sayın Başbakan da 2 kez dile getirdi ve Fatih Terim’in altyapıdan alt yaş grubu takımlara kadar tüm Türk futbol yapılanmasının başına geçmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
• Yıldırım Demirören TFF’si ise olası bir UEFA müdahalesinin ardından çok fazla direnemez.
• Böyle bir müdahale olmasa da eğer 2014 Brezilya’ya gidersek dönüşte Fatih Terim’i TFF’nin başında görebiliriz.
• Burada tek açmaz var; o da Terim’in profesyonel olması. Yani çalışan olması. TFF Başkanlığı ise para alınmadan yapılan bir görev.
• İşte bu açmazı esnasında “Futbolu futboldan gelenler yönetsin” lobisinin “Beckenbauer” örneği dillendirilmeye başlandı.
• Bugün genel sekreteri hatta 2. Başkanı bile ücrete tabi olan TFF’nin yakın gelecekte başkanı da belli bir ücret karşılığı bu görevi üstlenecektir.
• Fatih Terim TFF Başkanı olursa 4 yıllık süre için belli bir ücret alması da doğaldır. Tıpkı bir dönemin Beckenbauer’i gibi. Şimdi bu bilgileri alt alta okuyun ve cevabı kendiniz verin: Terim, Ekim ayındaki Hollanda maçının son düdüğü çalmadan G.Saray ile sözleşme imzalar mı?
Yakın geçmişte Fatih Altaylı “Terim’e TFF Başkanlığı yakışır” diye bir yazı yazmıştı. Bilgilerim gösteriyor ki Altaylı o yazıyı o günlerde sadece temenni olarak yazmamış. Yakın gelecekte Fatih Terim’i Türk futbolunun patronluğunda görebiliriz.