"Milli Takım’ın santrforu yabancı olsun"

"Milli Takım’ın santrforu yabancı olsun"
HTSPOR Yazarı Meriç Müldür yazdı

Ne söylesek boş. Brezilya futboldaki halimizi tokat gibi yüzümüze çarptı. Fatih Terim gibi bir hoca bile neredeyse pes etmiş, “Benim bu maç bitsin dediğim çok nadirdir” diye açıklama yapıyor. Türk futbolunun hali Terim’i bile teslim bayrağını çekme noktasına getirmiş. Keşke dediği gibi çıksa da Brezilya maçı gerçekten milat olsa.

Ama zor. Bu futbolumuzla, bu bakış açımızla, günü kurtarma derdindeki anlayışımızla, bu kavga gürültü içinde, iyiye değil hep kötüye prim veren tavrımızla, bu yönetim şeklimizle, bu tribünlerimiz ile hiçbir yere varmamız mümkün değil.

UEFA bıktı, biz bıkmadık. Biz hala Avrupa’ya birbirimizi şikayet ediyoruz. Biz hala suçu hep birilerinde arıyoruz. Biz hala her olayda bir günah keçisi buluyoruz. Biz hala futbolumuzda da, hakem kararlarımızda da, kurul kararlarımızda da standardı yakalayamıyoruz. Biz hala federasyonları devirip koltukları kapmak için entrikalar çeviriyoruz. Biz hala kulüplerimizi bataklığa sürüklüyoruz, sorumlularından hesap sormuyoruz. Biz hala yabancı sayısı serbest kalsın mı kalmasın mı tartışması yapıyoruz. Sınırlama mı olsun, serbestlik mi gelsin, kriter mi getirilsin biz hala bunun hangisinin Türk futboluna yararlı olacağı konusunda bile anlaşamıyoruz. Biz hala tribün terörüne çare bulamıyoruz. İşin garibi tribün olaylarını biz seyrediyoruz devlet de seyrediyor. Almanlar meşaleye adam öldürmeye teşebbüsten dava açıyor, bizde bu tür olaylar sıradan görülüyor.

Artık anlayalım ki bu işler çalıştaylar, kurultaylar düzenlemekle olmuyor. Artık gerçekten de gerçeklerle yüzleşme zamanı. Gerçekleri de futbolda Brezilya, tribün teröründe Almanya yüzümüze çarptı.

Ki o Almanya modelini Yavuz Semerci’ye verdikleri röportajda Aziz Yıldırım ile Ünal Aysal da önermişti. Aziz Yıldırım ciddi önlemler alınmazsa önümüzdeki yıllarda hiçbir Türk takımının Avrupa’ya gidemeyeceği iddiasında. “Bu seyirci ile olmaz. Bu kafa ile olmaz. Birileri artık bu teröre dur demeli” diyor.

Aziz Yıldırım’ın milli takım için de bir fikri var. Bence bunun üzerinde de durulmalı. Görüşü şu: “Alman Milli Takımı’nda Tunus asıllı Khedira oynuyor, Türk çocuğu Mesut Özil oynuyor. Birçok ülkenin milli takımında yabancı oyuncu var. Bizim Milli Takım’ın santrforu da yabancı olsun.”

Başkana, “O yabancılar Almanya’yı, Hollanda’yı tercih eder de Türk vatandaşlığını kabul eder mi acaba?” diye soruyorum.

Aziz Yıldırım’ın cevabı net.
“Parayı verirsen kabul eder. Basacaksın parayı, getireceksin yabancı golcüyü.”

Peki Fatih Terim ne diyor? “Daha iyisi var da oynatmadık mı?”

Bugün ligde 18 takımın 13’ünün golcüsü yabancı. Yerli golcü kimde var? Kasımpaşa’da Adem Büyük, Başakşehir’de Semih, Antep’te Muhammet Demir, Balıkesir’de Sercan Yıldırım ve Galatasaray’da Burak-Umut.

Milli Takım’ın golcüsü kim? Burak-Umut. Yani Terim elde kim varsa O’nu oynatıyor.

Başakşehir’de maç izlemek ayrı bir keyif

Başakşehir Fatih Terim Stadı’na ilk kez geçen hafta gittim. Bu statta maç izlemek gerçekten keyifli. Abartıya kaçmadan, dört dörtlük butik bir stat olmuş. Her şey düşünülmüş. Ulaşımı söylentilerin aksine çok kolay. Tabelalar sizi her noktada yönlendiriyor. Otopark sorunu kompleks içindeki katlı otopark ve açık otopark ile çözülmüş. Gerekli tüm üniteler var. Zemin güzel, drenajı test edilmiş onaylanmış. Basın tribünü mükemmel. Tek eksiği gazeteciler için masalarda televizyon olmaması.

16 ayda bitirilmiş, 180 milyon liraya malolmuş. Stadı yapan kulüp değil, devlet. Keşke aynı devlet Vodafone Arena’ya da bir el atsa da İstanbul 3-5 aya mükemmel bir stada kavuşsa.

Başa dön tuşu