Madde madde Volkanizm!

Serdar Ali Çelikler yazdı			
HERKES SUÇLU, KÜFÜRBAZ MASUM!:
Volkan, TFF, Terim, profesyoneller suçlu! Bir tek küfürbazlar değil.   10 aylık bebeğe küfreden sapıklar masum! Allah aşkına tek medya   kuruluşunda bu holiganların açık ismini okudunuz mu? Emniyet hala tespit   için uğraşıyor, tespit edildiklerinde dahi isimlerini okuyabilecek   miyiz? Hayır. O zaman Türkiye’de 2 yerde küfür serbestisi devam eder,   tribünlerde ve Twitter’da.
VOLKAN’A SARACOĞLU’NDA DA MI KÜFREDİLDİ?: 
Brezilya   maçında yere yatmadan 45 dakikada 3 gol yedi. Saracoğlu’nda da mı   küfredildi? Hiddink döneminden beri “Arena’ya milli maç için gidilmez”   dediği de biliniyor. Kafasında kurarak geldi. Milli Takım’ı kafasında   bitirmiş. Gösterdiği tepki milat olur mu? Belki, inşallah. Ama   Volkan’ınki anlık bir tepki değildi bence. Onu milli takıma çağırmamak,   istediğini vermek olur. 
FUTBOLLA İLGİLİ HAYATI BİTTİ: 
Futbol hayatı   daha 2-3 yıl sürer. Sonrası 36 yaşındaki bir adam için kocaman bir   boşluk. Türkiye’nin en sevilmeyen futbolcusu, teknik adamlık da yapamaz.   Yorumcu olamaz. Hiçbir TV’de konuşturmazlar. Fenerliler’in bile yüzde   50’sinin sevmediği; yılda 8 milyon TL kazanırken bile “F.Bahçe’den   menfaatim yok” diyebilen Volkan, en fazla Aziz Yıldırım süresince   F.Bahçe’de ‘bir şey’ olur. Sonrası yoktur. Performansla değil, ilişkiyle   mesleğini sürdüren futbol aktörlerinin geleceği yoktur.
F.BAHÇE ALGI YÖNETİMİ YAPIYOR: 
Volkan’ı o   statta tutamayan TFF ve Futbol Direktörlüğü yetkililerinin otoritesi   tartışılır vaziyettedir. TFF yetkilileri, ulaşamadıkları Volkan’a   ulaşsın diye F.Bahçe’ye haber verenlerdir. Emre olmasa Volkan’a   ulaşılamazdı. Olaylardan sonra haberdar olan Aziz Yıldırım, “Beraber   gidin, beraber gelin” demiştir. Yanlarına koruma görünümlü magandaları   da olası bir taraftar infialine karşı yollamıştır. Ama ödlek magandalar,   asli işlemlerini yapıp gideceklerine gazetecilere linç girişiminde   bulunmuşlardır. F.Bahçe çokça şikayet ettiği algı yönetimine başlayıp   “500 taraftar Volkan’ı bekliyordu” yalan haber sızdırmalarına   sarılacağına “Güvenlikçiler hatalı, gereken yapılsın” dese konu F.Bahçe   açısından kapanırdı. Ama ‘yanlış da yapsa adamımdır’ zihniyeti ülkeyi   bitirdiği gibi kulübün 3 Temmuz sonrasındaki ‘mağdur’ imajına zarar   vermiştir.
TERİM DÖNEMİNDE 5. İLK!: 
Birisi bundan bir   yıl önce “Fatih Terim’in yönettiği takımda 3 oyuncu birbirine girecek;   birinin arkadaşı diğerinin ağzına silah sokacak. Sonra silah mağdurları   ve bu olayın diğer aktörü forma giyecek. İdmanda yedek soyunan forvet   ‘sakatım’ diyecek; bir maçtan önce de 11’deki kaleci stadı terk edecek”   dese gülerdik. Ama Terim döneminde neredeyse 5. kez bir ilk (!)   yaşanıyor. Terim’in artık her anlamda milli takımın ‘başına geçme’   zamanı geldi.
3 TEMMUZ BİTMEDEN OLMAZ:
3 Temmuz süreci   yeniden yargılanacak. Mümkün olan en kısa sürede bu dava bitirilmeli. Ya   “F.Bahçe ve diğer takımlar şike girişiminde bulunmuşlardır”; ya da   “Tamamen komplodur. Falanca ile filanca operasyon yapmıştır” denecek.   Hesaplaşma bitecek. Ancak ondan sonra ülke futbolu yaralarını sarmaya   başlar.
FUTBOL MGK’YA VE DPT’YE GİRMELİ: 
Futbol   şiddeti, terörizm boyutlarına geldi. Milli Güvenlik Kurulu’nca ele   alınmalı. Başta uygulama olmak üzere yaptırımlar net biçimde   belirlenmeli. Yere düşen foto muhabirinin kafasına tekme atmak cinayete   teşebbüstür. Sonra hükümet, bu sektörün can çekişmekte olduğunu görmeli   ve spor sektörüne eğilmeli. Devlet Planlama Teşkilatı hatta Ekonomi   Bakanlığı önlem paketi hazırlamalı. Muhakkak Futbol Piyasası Denetleme   ve Düzenleme Kurulu kurulmalı. Denetlenmeyen pazar, gri pazardır, her an   ‘kara pazar’a dönebilir.
TFF SİSTEMİ DEĞİŞMELİ: 
Kulüplerin delege   sistemine bağımlı oldukça TFF’de hep kişiler tartışılır. Sistem yıkılıp   yapılmadıkça bireysel artılar ve bireysel eksileri konuşuruz.
 
				 
					