G.Saray-bilanço-Riva ve Ottoman fonu

Serdar Ali Çelikler yazdı

G.Saray-bilanço-Riva ve Ottoman fonu - Serdar Ali Çelikler yazdı

Geçen hafta bu köşede G.Saray’ın mali durumunu masaya yatırmış ve yazının sonunda “G.Saray yönetimi Riva ile ilgili ne düşünüyor acaba” diye bir soru sormuştum. Epeyce G.Saraylı’dan telefon aldım. Yeni bilgiler edindim. Neredeyse son 1 yıla yakın zamandır G.Saray’ın mali durumunun iyi olmadığını defaatle yazdım. Bedelli Sermaye Artırımı operasyonlarını kaleme aldım.

Şimdi bizzat G.Saray’ın içindekiler de; çeşitli gazetelerdeki meslektaşlarım da benzer şeyler söylüyorlar.

Kısaca geçen hafta yazdıklarımı hatırlatmakta fayda var: Demiştim ki: G.Saray’ın eylül ayında basının dışarı çıkarıldığı Divan Kurulu Toplantısı’nda açıklanan konsolide borç tamı tamına: 874.300.815 TL. Yani 434 milyon dolardır. Bu rakamın içine sporcu alacakları dahil değil. Şarta bağlı ödemeler adı altında toplanan ve tüm sporcuların ödemeleri için taahhüt edilen miktar 100 milyon dolar. Kulübün son 6 aylık geliri 106 milyon dolar ama son 6 aylık gideri ise 154 milyon dolar.

Bu yazıyı yazdığım gün Borsa İstanbul’dan bir açıklama geldi. “Batık” denilen Beşiktaş’ın negatif işletme sermayesi 178 milyon TL iken G.Saray için bu rakamın tam 288 milyon TL olduğu ortaya çıktı. Borsa ayrıca kulübün kısa vade hasılatının giderlerinden büyük olduğunu; önemli ölçüde yabancı para açık pozisyonu bulunduğunu; belirterek şu ikazı yapmayı kararlaştırdığını söyledi: “Ortaklığın (G.Saray A.Ş) finansman sıkıntısına düşmüş olması nedeniyle şirketin finansal yapısını düzeltmesi için gerekli tedbirlerin alması hususunda uyarılmasına….”

Borsa İstanbul açıklamasında çok önemli bir husus daha vardı. “G.Saray negatif işletme sermayesini oyuncu değerleme bedellerini yükselterek kapatmaya çalışıyor” diyor Borsa İstanbul… Böylesine bir bilanço durumuyla kulübün nasıl lisans aldığı ayrı bir soru işareti olmakla beraber bu yazının konusu lisans değil.

***

Yine eylüldeki Divan Kurulu’na dönelim. Borsa İstanbul’un bu uyarısından haftalar önce Divan Kurulu Üyesi Murat Ece benzer bir uyarıyı yapmış aslında. Demiş ki “Ey yönetim kurulum; futbolcularımızın bonservis bedeli değerini tam 236 milyon TL artırmış ve bunları varlık saymışsınız. Oysa bizim tarihi rekorumuz 29 milyon TL ile Arda Turan’dır. Bu varlık olarak gösterdiğiniz yüksek oyuncu bonservis bedelinin makul açıklamasını bana yapınız.” Murat Ece aynı konuşmasında yönetimin bu ekstra değerlemesinin Ticaret Kanunu’nun Finansal Raporlama Standartları’na da uymadığını belirtmiş. Yani G.Saray’ın kendi içinde de “geleceği doğru gören” isimler yok değil.

***

Durum ortada. G.Saray 434 milyon dolar borçlu. Bu borç dışında her yıl 100 milyon dolar oyuncu ödemesi yapmak durumunda. Maksimum gelir getirdiği yılda kazandığı toplam para 106 milyon dolar. Borsa verilerinde oyuncu bedellerini yüksek göstererek negatif tabloyu örtmeye çalışıyor, ama anında uyarı geliyor.

Şimdi bu durumdaki bir işletmenin yapacağı tek bir şey var: Mal satmak..

Gelelim Riva’ya. G.Saray’ın Riva’daki arazisi yaklaşık 1 milyon 200 bin metrekare. Bu arazinin yaklaşık 1 milyon metrekaresi için imar iznini Adnan Polat çıkardı. Bu izinle oraya 850 adet villa yapılabiliyor ve geri kalanı için golf tesisi kurulabiliyor. 200 bin metrekaresi ise Selahattin Beyazıt Ormanı olarak kalacak. Polat zamanında Riva değerlemesi yaklaşık 50 milyon dolardı. Şimdi 3. köprü güzergahı da Riva’dan geçtiği için değerinin 350-400 milyon dolara çıktığı ifade ediliyor. G.Saray yönetimi burayı bir fona satarak borcunu düşürebilir. Burada üç soru var:

Adnan Polat yönetimi için verilen imar izni; Ünal Aysal yönetimi için de geçerli midir? Genel Kurul buna ne yönde karar verecektir?

Riva arazisi satışa çıkarsa taliplisi Sberbank (Denizbank’ı alan Rus bankası) bağlantılı Rus sermayesi midir? G.Saray, Denizbank ve dolayısıyla Sberbank ile böylesi bir görüşme yapmış mıdır?

Ortakları arasında G.Saraylılar’ın çok iyi hatırlayacağı QVT’nin bulunduğu; yönetim kurulunda Sinan Kalpakçıoğlu’nun yer aldığı Ottoman Fund adlı fonun Riva’dan G.Saray arazisi etrafında imara açık olmayan arazileri topladığı biliniyor. Bu Ottoman Fund’un G.Saray yönetimi ile ne tür bir ilgisi vardır?

***

G.Saray’ın bundan sonraki Divan Kurulu toplantılarında; genel kurullarında bu sorular sıklıkla gündeme gelecektir. Bundan sonra Mayıs ayına kadar G.Saray yönetimi, Riva’yı muhakkak gündeme getirecek; genel kurulda da Riva ve Ottoman Fund konusu da defaatle tartışılacaktır. Yeni tartışmalar oldukça bu köşede yer bulacaktır. Her zaman, her kişi ve kuruma yaptığım çağrı ile bitirelim: G.Saray yönetiminden sorularımıza yanıt gelirse bu köşeden aynen yayınlayacağım.

Başa dön tuşu