‘Devletli’ G.Saray ve aptal vatandaş Fener

‘Devletli’ G.Saray ve aptal vatandaş Fener
Serdar Ali Çelikler yazdı

SAYIN Ünal Aysal kendi TV’sine yaptığı açıklamada “Hükümetten 3 yıldır bir destek görmedik” demiş. Hükümetten kasıt Başbakan Erdoğan ile yakın ilişki ise Sayın Aysal sonuna kadar haklı. Hükümetten kasıt bakanlar kurulu ile ilişki ise orada da sımsıcak ilişkiler olduğunu söyleyemeyiz. Ama konuyu hükümetten çıkarıp ‘DEVLET’e getirdiğimizde durum 180 derece değişiyor.

– G.Saray vergi ödemez; 140 milyon liralık borcunu ya afla ya da uzlaşma ile ‘halledebilir’. Adeta 70 milyon dolarlık sponsorluk anlaşması bizzat DEVLET tarafından yapılır.

– G.Saray stadını verip daha büyük stada geçer. Sami Yen’i büyütemeyecek; dolayısıyla bugünkü kadar gelir sağlayamayacakken daha büyük stadyuma geçme taahhütlerini yerine getirmez. Misal çatıyı yapmadığı için doğan 20 milyon dolarlık ceza silinir. Yapması gereken 15 bin kişilik stadı yapmaz. 7-8 milyon dolardan kurtulur.

– G.Saray borsada tarihte kimsenin yapamadığı; bundan sonra da yapamayacağı “ölme eşeğim ölme yonca bitsin de ye” mantığıyla bedelli artırım yapar; 172 milyon lirayı daha cebe atar. Buna izin verenler 2 yıldır soruşturulur ama hiçbir şey çıkmaz.

Örnekleri artırmak mümkün. Medeni ve hukukun gerçekten işlediği; ‘herkes için adalet’in olduğu bir ülkede asla olmayacak şeyler G.Saray için uygulanır. Bürokraside; emniyette; medyada; iş dünyasında en kuvvetli takım G.Saray’dır. Çok sevilen ifadeyle YENİ TÜRKİYE’nin YENİ DEVLETİ’nde en büyük Cim Bom’dur.

Öte yandan F.Bahçe ise tam olarak APTAL ve SAF VATANDAŞ durumundadır.

– 100 milyon lira vergi öder.

– Stadın yanındaki okulun arazisini alabilmek için 4 okul, 1 spor salonu yaptırmak durumundadır. Bu taahhütlerini de yerine getirir ama araziyi alamaz.

– GSGM payını, KDV’sini aksatmaz.

– DEVLET şirketleri sponsor olmaz, reklam vermez.

Çünkü F.Bahçe, YENİ TÜRKİYE’nin YENİ DEVLETİ tarafından sevilmez. Bürokraside hiçbir işi çözülmez. Rakiplerine hidroelektrik santrali dahi verilirken F.Bahçe’ye ‘zırnık’ verilmez. Ağzını açtıkça “Sus, seni şikeden kurtardık” denilecektir; aslında kurtarılanın diğer tüm kulüplerle birlikte lig, sistem, Digitürk olduğu bilinerek… F.Bahçe’nin önünde iki yol vardır; ya “bu devrin geçmesini” beklemek; ya “Al Diyetini” deyip bu devrandan çekilmek.

AYSAL’IN TV VİZYONUNA ŞAPKA ÇIKARIYORUM
Sayın Aysal’ın ekonomik olarak G.Saray’ı getirdiği nokta ortada. Kulüp artık Sayın Ünal Aysal’ın olmuştur. Ayrıca yukarıdaki yazıda da bahsettiğimiz gibi DEVLET AYGITI G.Saray’ın lehine işliyor.

Ancak Sezar’ın hakkı Sezar’a demek gerekirse kendisi, ‘vizyon’ konusunda rakiplerinden fersah fersah ileridedir. Örneğin Şampiyonlar Ligi yayın haklarını bir ortak kanal ile GSTV bünyesine katma fikri müthiştir. GSTV zaten LigTV ile ortak kurulmuştur. LigTV; BJKTV ve BursasporTV gibi GSTV ile de personel maaşları-reklam gelirleri-yayın link giderleri v.s konusunda ortaktır. Sayın Aysal bir de GSTV ile DSmart’ı ya da Tivibu’yu birleştirdiğinde bu işten hem G.Saray; hem yayın ortağı hem de reklam geliri ortağı LigTV kazançlı çıkacaktır. En az 3 kazananlı bu plana ancak şapka çıkartılır.

FBTV ise bağımsız yapısı, kendine ait canlı yayın aracı, daha tecrübeli kadrolara sahip olmasına karşın böylesine bir fikir dahi geliştiremez. Çünkü o kanal artık sadece Aziz Yıldırım’ın propaganda mecrasıdır.

Başa dön tuşu