“Bursaspor ezberleri bozmuştur”

Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, ”Ben bir şampiyonlukla avunacak adam değilim. Eğer öyle olsaydım 17 Mayıs 2010’da karşınıza çıkar, ‘buraya kadarmış’ der, hepinizden helallik ister, ömür boyu o şampiyonluğun gururuyla yaşardım” dedi.

Bursaspor Kulübü’nün olağan idari ve mali genel kurul toplantısı Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) yapıldı.

Divan kurulunun belirlenmesiyle başlayan toplantıda, Saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Gündemin ilk maddesi olarak, aidatlarını ödemedikleri gerekçesiyle üyelikleri askıya alınan 87 kişinin kulüp üyeliğinden çıkarılması oy birliğiyle kabul edildi. Ardından Bursaspor Genel Sekreteri Recep Bölükbaşı, mali ve idari konularda bilgi verdi.

Bölükbaşı, Bursaspor’un bir yandan öz kaynaklarıyla yetiştirdiği oyuncuları vitrine çıkardığını diğer yandan alt liglerden aldığı oyuncuları da Türk futboluna kazandırdığını söyledi.

”Bursaspor taraftarı nasıl ‘Biz şampiyon takımı tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık’ diyerek haklı bir gurur yaşıyorsa, biz de ‘yıldız oyuncular almadık, başkalarının peşinden koştuğu yıldız oyuncular yetiştirdik’ diye övünüyoruz” diyen Bölükbaşı, yine hem alt liglerden gelecek vadeden oyuncular aldıklarını hem de takıma direkt kaktı sağlayacak önemli oyuncuları Bursaspor’a kazandırdıklarını belirtti.

Bursaspor’un 6 Haziran-31 Aralık 2012 arasındaki dönemde 34 milyon 38 bin 199 liralık gelirinin bulunduğunu, giderinin ise 54 milyon 497 bin 294 lira olduğunu açıklayan Bölükbaşı, böylece 20 milyon 459 bin 095 liralık gider fazlasının oluştuğunu bildirdi.

”Bu başarı beni tatmin etmiyor”
Yeşil-beyazlı kulübün başkanı İbrahim Yazıcı ise toplantının sonunda yaptığı konuşmada, yıllarca ticaretle ve siyasetle uğraştığını belirterek, ”Kulüp başkanlığı derseniz, hem süre hem de saha sonuçları bakımından sanıyorum kimseye nasip olmayacak bir başarı öykümüz var. Şimdi sorun bana, ‘yaptığınız hangi işten daha çok keyif aldınız?’ diye. ‘Kulüp başkanlığı’ derim. Peki, ‘hangi işten daha çok zarar gördün, hangisi daha çok yıprattı?’ diye sorun. Cevabım yine, ‘kulüp başkanlığı’ olur” diye konuştu.

”Ben bir şampiyonlukla avunacak adam değilim. Eğer öyle olsaydım, 17 Mayıs 2010’da karşınıza çıkar, ‘buraya kadarmış’ der, hepinizden helallik ister, ömür boyu o şampiyonluğun gururuyla yaşardım” diyen Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Ama bu başarı beni tatmin etmiyor, hiçbirinizi de tatmin etmediğini bilmiyorum. O yüzden buradayım. Yorulmaya, eziyet çekmeye ve Bursasporluların mutluluğu için, hayatımı daha büyük başarılar için feda etmeye hazırım. Bunca yıllık başkanlık yaptım, hiçbir koltuk, statta oturduğum koltuk kadar beni zorlamadı. Her seferinde yüz binlerce Bursaspor taraftarının sorumluğunu omuzlarıma alarak oturdum. Nitekim Trabzon’da o koltukta az kalsın azrail de bizi yakalıyordu.”

Yazıcı, yorucu ve karmaşık bir sezon geçirdiklerini, Avrupa kupaları, lig ve Türkiye kupası mücadelesi derken, sürpriz teknik direktör değişikliğiyle yoğun bir dönemi geride bıraktıklarını dile getirdi.

Çalkantılara rağmen Bursaspor’un ligin 4. sırasında yer aldığını, mali açıdan daha parlak bir gelecek için Bursa’nın desteğine ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Yazıcı, kurumsal hamlelere de her gün yenilerini eklediklerini ifade etti.

”Eski düzenle maç kazanmaya devam ediyorlar”
Göreve geldiği ilk gün verdiği sözlerin tamamını yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığına değinen Yazıcı, şunları kaydetti:

”Bugün bir karar vermek zorundayız. Birbirimizi yemeye devam mı edeceğiz, yoksa Bursaspor’u tehdit olarak gören güçlere karşı birlikte mi mücadele edeceğiz. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleri sırasındaki dik duruşumuz sonrası yaşananlara bir bakın. Tekerine çomak soktuğumuz malum kulüpler, eski düzeni yürütmek için hala eski düzenle maç kazanmaya devam ediyor. Anadolu takımlarının malum takımlarla oynadığı maçların büyük bölümünde hakem hataları yaşanıyor. Maçtan sonra futbolcularımızı taşıyan otobüs taşlanıyor. Tek hesapları, Bursapor’un başını erken ezelim, 2010’daki gibi başımıza iş çıkarmasın. Hangi oyuncumuz parlasa hemen transfer haberi yapılıyor. ‘Satmıyoruz’ diyoruz, ertesi gün yine haber yapılıyor.

Hakem hatalarına alıştık, rakibimizin en önemli oyuncusuna verilen ceza bile erteleniyor. Yaptığımız futbol devrimi bize nasıl ödettiriliyor, siz de farkındasınız. Futbolun egemen güçleri önümüzü kesmek için her türlü yolu denerken biz kendi içimizde birbirimizi yiyoruz. Bursaspor, ezberleri bozmuştur, Anadolu’nun sesi olmuştur. Bu sesi kısmak için şimdiden harekete geçip, önce kendi içimizdeki birliği bozmaya çalışıyorlar ve görüyorum ne yazık ki başarılı oluyorlar.”

Başa dön tuşu