Beşiktaş aşkına Lizbon’a gitmedi

Beşiktaş aşkına Lizbon'a gitmedi
Beşiktaş altyapısının her aşamasında oynadı, A takıma Denizli tarafından alındı. 1 sene boşta kaldı. Sporting Lizbon’un teklifini ‘İlle de Kartal’ diye reddetti. Ve Atınç Nukan sonunda hedefe ulaştı

HTSPOR/Kartal YİĞİT

Bazı maçlar vardır, tabelaya yansıyan skordan fazla anlamlar taşır… Kimi takımın havasını değiştirir, kimi geriye büyük miraslar bırakır. Tıpkı Gaziantep-Beşiktaş maçı gibi. Kartal 3 puanı aldı, 5’te 5 yaptı ama bunlardan da önemli olan Türk futbolunun yepyeni bir stoper kazanması oldu. Atınç Nukan’dan söz ediyoruz. Beşiktaş’ın 21 yaşındaki 1.96’lık ‘kulesi’nden… Peki kim bu Atınç? Nerede yetişti, nasıl karşımıza çıktı? HABERTÜRK, Gaziantep’te taraftara üçlü çektirirken gözleri dolan genç yeteneğin öyküsünü mercek altına aldı…

20 Temmuz 1993 doğumlu Atınç, Beşiktaş’ın kapısından içeri girdiğinde henüz 13 yaşındaydı. 2006 yılında Küçükçekmecespor’dan Ömer Gülen yönetimindeki Beşiktaş minik takımına gelen Atınç, daha sonra sırasıyla yıldız, genç, süper genç ve A2 takımlarında oynadı.

KADERİ DERBİYLE DEĞİŞTİ
Zaman zaman işler istediği gibi gitmedi. Kendi yaş grubunda kadroya giremediği günlerde genç takımın ara grubunda oynamak zorunda kaldı. Taa ki 2009-2010 sezonuna kadar. O sezon Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli idi. A2 Takım’ın başında ise Sarp Yiğit vardı. Ümraniye’de oynanan A2 Ligi maçında Beşiktaş ile F.Bahçe karşı karşıya geliyordu. İşte şans tam da o anda güldü Atınç’ın yüzüne. A2 Takım’ın as stoperi olan ve şu an Rizespor forması giyen Sezer Öztürk’ün sakatlığında hocası Atınç’ı ilk 11’e almış, bir de özel bilgi vermişti: Mustafa Denizli de maçı izleyecek. Göster kendini… Atınç mesajı aldı, balkondan maçı izleyen Denizli’nin gözüne girmeyi başardı.

DENİZLİ İLE A TAKIM’A 
Mustafa Denizli’nin talimatıyla bir sonraki idmana A Takım ile birlikte çıkan Atınç Nukan için adeta rüyaları gerçek olmuş gibiydi. 16’sında profesyonel oldu, 2009-10 sezonunun 33. haftasında bir dev adım daha attı. 7 Mayıs 2010’daki Manisaspor maçında Rıdvan Şimşek’in sakatlanması sonrası teknik direktör Denizli, 44. dakikada ‘Haydi’ dedi. Atınç, hem de İnönü Stadı’nın büyüsünde ilk kez A Takım’la sahaya çıkmanın gururunu yaşadı. Türkiye Kupası’nda da zaman zaman forma giyen Atınç artık “Geliyorum” diyordu. 

HAVUTÇU İLE 11’E
Ancak Mustafa Denizli’nin vedası, O’nun gelişimine ciddi bir darbe vurdu. Bernd Schuster’in şans vermediği 1.96’lık yetenek, kısa süren Tayfur Havutçu döneminde yeniden A Takım’a döndü. İnönü’deki Eskişehir maçında ilk kez 11’de sahaya çıkma mutluluğuyla tanıştı. Dile kolay; Guti, Quaresma, Fernandes gibi yıldızlarla aynı kadrodaydı. Ligin son haftasındaki Gaziantep maçına 11’de çıkarak 2010-11 sezonunu tamamladı.
 

1 SEZON BOŞTA KALDI
2011-12 sezonunda Carlos Carvalhal’in şans vermediği Atınç Nukan, 2012-13’te de Samet Aybaba tarafından ikinci plana atıldı! 33 yaşındaki Escude’nin transferiye önü kapanmıştı! Aybaba O’nu görmüyordu ama Avrupa’nın yetenek avcıları potansiyelinin farkındaydı! Portekiz’in 3 büyük kulübünden Sporting Lizbon kapısını çaldı. Belki de hayatının en kritik kararını verdi, “Ben Beşiktaş’ta oynayacağım” diyerek reddetti! Bu karar, ilk başta pahalıya patladı Kartal’ın kulesine! A2 takımına bile alınmadı, 1 sezon boşta kaldı. İdman açığını Belgrad Ormanları’nda koşarak kapatmaya çalıştı! Ama ne futbola ne de Beşiktaş’a asla küsmedi.

BİLİC’LE YENİDEN DOĞDU
Atınç Nukan için şans Slaven Bilic’in gelişi oldu. Bilic, genç stopere en büyük eksiğini söylerken, “Ben de senin gibi A Takım’da şans bulamıyordum. 1 sezon takımdan ayrıldım, oynayacağım bir yer buldum ve daha sonra Hırvat Milli Takımı’nın bankosu oldum. Hiçbir zaman küsme” dedi. Bunun üzerine geçen yıl Spor Toto 2. Lig takımlarından Dardanel’e kiralandı. Burada kendini geliştiren Atınç’a güvenen Beşiktaş’ın hocası, genç yıldızı takıma çağırdı.

FUTBOL BABA MESLEĞİ
Aslında Atınç Nukan’ın futbolla olan ilişkisi eski bir kaleci olan babası Şenol Nukan’dan geliyor. Davutpaşa, Karagümrük ve Kasımpaşa gibi kulüplerde kalecilik yapan baba Nukan, Atınç’ın henüz yolun başında olduğunu belirtirken, oğlunu şöyle anlatıyor: “Atınç’ın güzel bir özelliği var. Hiçbir zaman pes etmedi. Kadroya alınmadığı dönemlerde çok çalıştı. Boşta kaldığı sezon haftada 2 gün Belgrad Ormanı’na gidip koşuyor, ardından fitness çalışıyordu. İnşallah emeğinin karşılığını alacak. Çünkü Beşiktaş’ı çok seviyor. Bu nedenle hiçbir yere gitmedi.”

Başa dön tuşu