"Aziz, çok sevdiğim bir insan"

"Aziz, çok sevdiğim bir insan"
Galatasaray başkan adayı Alp Yalman, önemli açıklamalar yaptı

Galatasaray Kulübü’nün 25 Ekim’de yapılacak seçimli olağanüstü genel kurulunda başkan adayı olan Alp Yalman, Ünal Aysal’ın başkanlığı bırakma kararının ardından sarı-kırmızılı kulüpte bir kaos olma ihtimalini çok kuvvetli gördüğü için aday olduğunu belirterek, “Galatasaray’ı başsız, idaresiz, belirsiz halde bırakmak benim tabiatıma uygun değil. Onun için elimi bu şekilde taşın altına koymaya karar verdim” dedi.

Yalman, GSTV’de yaptığı açıklamada, Ünal Aysal kararını açıkladıktan sonra, hangi niyetle açıkladığını, neler olacağını, nasıl düşündüğünü görmek için beklediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Ancak baktım ki Galatasaray’da bir boşluk, bir kaos olma ihtimali çok kuvvetli, ‘Galatasaray’da hiçbir yer boş kalmamalı, bir kaos ortamını yaşamıyor olması lazım’ dedim. Bekledim belki Ünal Aysal arar diye, ama aramadı. Daha evvel kendisiyle yaptığım konuşmalarda böyle bir şey yapmamasını söylemiştim. Galatasaray’ı başsız, idaresiz, belirsiz halde bırakmak benim tabiatıma uygun değil. Onun için elimi bu şekilde taşın altına koymaya karar verdim.”

Alp Yalman, bu seçimin ardından bir sonraki seçimin 2015 Mayıs’ında değil, 2016 Mayıs’ında olması gerektiğini kaydederek, “Duygun hocayla (Yarsuvat) hukuki tartışmaya girmek istemem. Benim görüşüm Galatasaray’da yapılması gerekli işler 8 ay gibi kısa sürede teşebbüse dahi müsade etmez. Galatasaray’da, mali, sportif ve idari olarak yapılması çok gerekli olan işler var. Onun için de 8 ay kafi değil. Ben ve arkadaşlarım buraya kazık çakmak için gelmiyoruz. Ancak en erken 2016 Mayıs’ında seçim olur” ifadelerini kullandı.

“BÖYLE BİR YÜKÜN ALTINDAN KALKABİLECEĞİME ŞÜPHEM YOK”
Yönetim kurulu listesindeki isimlerle böyle bir yükün altından kalkacaklarına şüphesinin olmadığın aktaran Yalman, şöyle devam etti:

“Galatasaray’daki yükü kaldırmaya niyet ettiğimiz vakit, beraber çalışacağımız bütün arkadaşlarla, beraber bu işe soyunduğumuz vakit herkesin yapabileceği işleri, üzerine alacağı yükleri hesap ederek, mali, hukuki, sportif ve iletişim olarak bunları hesap ederek girdik. Bu arkadaşlarla böyle bir yükün altından kalkabileceğime şüphem yok. Adnan Polat benim yönetime aldığım, benimle beraber idareciliğe başlamış arkadaşlardan biri. Benim listemi benden başka hiç kimse yapmaz. Ancak tabi Galatasaray’daki dostlarımla her zaman konuşuruz. Adnan da Galatasaray’ın eski başkanlarından. Mehmet (Cansun), Faruk (Süren) hepsi benim dostlarım, hepsiyle konuştum.”

Galatasaraylıların mali durumdan mennun olduğunu sanmadığını belirten Alp Yalman, “(Biz gelir gelmez bunların hepsi düzelir) demek fazla iyimserlik olur. Önemli olan bunları kontrol altına almak, yapılandırmak orta ve uzun vadede de Galatasaray’ı borç yükünün altından kurtarmak. Bir kulüp borç yüküyle ne sportif, ne de sosyal olarak ileriye gidemez” ifadelerini kullandı.

“GELİR GELMEZ PRANDELLİ’Yİ GÖNDERMEK OLMAZ”
Alp Yalman, göreve gelirse teknik direktör olarak Mustafa Denizli’yi getireceğinin iddia edilmesiyle ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

“Prandelli, Galatasaray’ın mukaveleli antrenörü. Belli bir takım şeyleri yapmak üzere burada. Gelir gelmez ‘hadi sen git, yerine başkasını getiriyorum’ demek, hem Galatasaray’a yakışmaz hem de sportif olarak doğru değil. Prandelli ile görüşmedim, oturup konuşacağız. Prandelli basından takip ettiğim kadarıyla aklı başında biri. Birtakım arayışlar içinde olabilir. Belki idari boşluktan kaynaklanan bazı yanlış düşünceleri olabilir. Gelir gelmez Prandelli’yi göndermek, yerine Mustafa’yı Ahmet’i getir olmaz. Mustafa Denizli çok kıymetli bir antrenör. Çok da yakın dostum, Fatih (Terim) olduğu gibi. Ne kadar Fatih’in gönderilmesinde hiç memnun olmadıysam ve Fatih’in gönderilme şeklinden ne kadar şikayetçi olduysam; gelir gelmez Prandelli’ye aynı şeyi yapmak doğru değil. Galatasaray’a hizmet eden herkes hizmetlerinin kalitesiyle ölçülür. Galatasaray’a doğru hizmet ediyorsa değiştirmenin gereği yok. Ancak doğru hizmet etmiyorsa tabii ki tedbirler alınır.”

“GALATASARAY, FEDERASYONLARLA, DİĞER KULÜPLERLE İTİŞME HALİNDE OLMAMALI”
Alp Yalman, federasyon ve diğer kulüplerle ilgili ilişkiler konusunda, “Galatasaray gibi Türkiye’nin lider kulübü federasyonlarla, diğer kulüplerle, kamuoyuyla itişme halinde olmamalı. Bu doğal değil, Galatasaray’a yakışır bir şey değil. Burada her şeyden evvel dostluk ve düzgün bir münasabet kurmak lazım. Onu da herhalde yapabiliriz gibi geliyor” diye konuştu.

E-bilet ile ilgili görüşlerini de açıklayan Yalman, “E-bilet kötü bir şey değil. Statlarda belli huzursuzlukların olduğu yerlerde birtakım tedbirler alınıyor. E-bilet bunlardan biri. Passolig de bu niyetle yapılmış ama Passolig’i doğru çalıştırmamışlar. Boş statlarda oynamak tabi güzel değil. Bu sadece Galatasaray’ın değil, bütün kulüplerin problemi. Vakti zamanında Kulüpler Birliği’ni onun için kurmuştuk. Müşterek problemlerimizi müşterek çözebilir miyiz diye. Bunu öbür kulüplerle oturup, masaya yayıp, müşterek bir çözüm yolu bulmak lazım. Seyircisiz olmaz” şeklinde görüşlerini aktardı.

“TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ”
Mali, idari ve manevi olarak istikrar yakalamak gerektiğini anlatan Yalman, “Mali durumunuz düzgün değilse, çalışanınıza doğruyu söylememek mecburiyetinde kalıyorsanız, manevi, sportif, idari olarak herhangi bir başarıyı yakalamak mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Alp Yalman, 50 milyon dolarlık bütçe bulduğu yönündeki bir soru üzerine, “Ben idarecilerin, cebinden para vererek bir kulübü idare ediyor olmasına her zaman karşı oldum. Bir zamanlar da cebinden para vererek bu kulübü idare etmedik. Galatasaray Kulübü’nün ismi kendine yetecek kuvvete sahip. Kimsenin endişesi olmasın. Taşıma suyla değirmen dönmez. Biz gerekli mali yapıyı kuracağız” şeklinde konuştu.

“ŞİKE, ÜSTÜNDE KONUŞULACAK BİR ŞEY DEĞİL”
Alp Yalman, 3 Temmuz sürecine bakışıyla ilgili soruya, “Şike, üstünde konuşulacak bir şey değil. Böyle bir şeyi sporda düşünüyor olmak ve konuşmak bana zul geliyor. Özellikle Galatasaray’ın defterinde, kitabında, düşüncesinde olamaz” değerlendirmesini yaptı.

“AZİZ, ASLINDA BENİM ÇOK SEVDİĞİM BİR İNSAN”
Alp Yalman, Fenerbahçe Kulübü ile sarı-kırmızılı kulüp arasındaki gerginliği sadece sarı-lacivertli kulübün başkanına bağlamanın doğru olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

“Konjoktür o hale gelmişki Galatasaray ve Fenerbahçe başkanının belki de çok istemeden konuştukları, ağızlarından çıkan şeylerle bu hale gelmiş. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında herhangi bir düşmanlık veya Galatasaray’ın herhangi bir kulüple itişme içinde olması söz konusu olamaz. Aziz (Yıldırım), Fenerbahçe başkanı, kendi kulübü için doğru bildiğini yapacak. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi. Galatasaray Başkanı da bunu yapacak. Aziz, aslında benim çok sevdiğim bir insan. Onunla düzgün diyalog kurma imkanı olacaktır.”

“SU ADA, GALATASARAY ADASI OLACAK”
Alp Yalman, seçilmesi halinde Su Ada’nın Galatasaray Adası olacağını söyledi.

Şu anda Galatasaray Adası’na çok mecbur kalmazsa gitmediğin dile getiren Yalman, “Benim Galatasaray Adası’yla ilgili düşüncem, Galatasaray adayı kendi bünyesinden çıkarttığı günden beri belli. Su Ada, Galatasara Adası olacak. Galatasaray Adası, Galatasaray Adası’dır. Galatasaray Adası Galatasaray’ın olacaktır. Galatasaray Adası’nın sahibi Galatasaray Genel Kurulu’dur” ifadelerini kullandı.

“GALATASARAY’DA GALATASARAYLI OYUNCULARIN OYNAMASINI İSTERİM”
Alp Yalman, transfer konusundaki görüşlerini ise şöyle açıkladı:

“Bugün yanılmıyorsam 40 mukaveleli futbolcu var. Bir takımın efektif olarak çalışabilmesi için bu çok yüksek bir rakam. Yeni transferi düşünmeden önce eldeki stokları boşaltmak lazım. Çünkü üstüne üstüne koymak problem yaratır, bugünkü hale gelir. Önce oturup konuşacağız. Ancak istediği bir şey varsa evvela kendi takımına bakacak. Kendi takımındaki kadroyu ekonomik olarak nasıl boşaltabiliriz, ondan sonra yeni transfer düşünmemiz lazım.”

Sabri Sarıoğlu’nun neden kadro dışı kaldığının bilmediğini aktaran Yalman, göreve geldiklerinde bu konuya bakacaklarını söyledi.

Galatasaray’ın çekirdeğini bir zamanlar Galatasaray genç takımından gelen oyuncularla yaptıklarını anlatan Yalman, şöyle devam etti:

“Cüneyt, Emre, Arif, Okan… İstediğiniz kadar isim sayabilirim. Demek ki Barcelona’nın aklına gelmeden zaten bizim aklımıza gelmiş. Galatasaray bunu yapar. Tabi altyapıdan gelecek oyuncular buranın yarını olur. Devamlı transfer devamlı taransfer olmaz. Galatasaray’da oynayacak oyuncunun Galatasaary sevgisinin olması lazım. Dışardan gelen profesyonel oyuncudan Galatasaraylı olmasını tabii ki beklemiyorum. O profesyonelliğin gereğini yapacaktır. Galatasaray’da Galatasaraylı oyuncuların oynamasını isterim. Galatasaray ruhu ile oynuyor olması lazım.”

“FUTBOLDA GALİBİYETLER, ŞAMPİYONLUKLAR VAAT EDİLEMEZ”
Alp Yalman, diğer başkan adayı Duygun Yarsuvat’ın başkan olması durumunda 4. yıldız sözü verdiğinin hatırlatılması üzerine, şunları ifade etti:

“Duygun’un düşünce tarzına söyleyecek bir şey yok. Futbolda galibiyetler, şampiyonluklar vaat edilemez. Onun için atılacak adımlar var. Futbolda en önemli maç ilk oynayacağınız maçtır. İlk oynayacağız maçları önemli kabul edip, teker teker kazandığımız vakit istediğiniz noktaya gelirsiniz. Galatasaray’ın 4., 5., bütün yıldızlara sahip olmasını isterim. Hangi Galatasaraylı istemez. Bence önemli olan ilk maç. ‘Bizim hedefimiz ilk maç değil, 4. yıldız’ demek, heyecanı başka taraflara götürür. Ancak futbolda o gün oynayacağınız maç önemli. Hangi maça çıkıyorsanız kazanmak için oynaycaksınız. Ondan sonra zaten o sonuç gelir.”

Eski başkanların eleştirel söylemleriyle ilgili bir soru üzerine Yalman, “Başkan olan herkes günün birinde eski başkan olacak. Kendisi başkanken nasıl muamele istiyorsa o şekilde davranması lazım. Tek önemli olan şey Galatasaray’ın kendisidir. Biz hangi görevle gelirsek gelelim o gayeye hizmet etmek için geliyoruz. Dışarda olanlar da doğru bildiklerini destek için söylemelidir” şeklinde konuştu.

Alp Yalman, “mektepli-mektepsiz” ayrımıyla ilgili olarak da “Burada bir tek önemli faktör var. ‘Galatasaraylıyım’ diyen Galatasaraylıdır. O mektepli bu mektepsizdir diye bir ayrım Galatasaray’da hiç kimsenin görmek istemediği bir şey” ifadelerini kullandı.

“ÇATININ KAPANMASI GALATASARAY’IN TAAHHÜTÜ”
Alp Yalman, Türk Telekom Arena’nın çatısının kapanmasıyla ilgili soruyu, “Bu çatının kapanması Galatasaray’ın taahhütü. Bu çatının kapanmasıyla ilgili stadın bütün hesapları buna göre yapılmış. Bu taahhütünden vazgeçme ihtimali var, belli bir parayı ödeyerek. Ancak böyle bir ihtimali kullanmak bizim düşüncemizde yok. Geçen süre içinde düşünülüp, planlanacak bir şey” diye yanıt verdi.

Alp Yalman, Galatasaray varlıklarını elden çıkararak değil, değerlerini artırmak kulübe katkı vermek istediklerini kaydederek, “Hatta mümkünse mevcut gayrimenkullerine yeni gayrimenkuller ilave etmek istiyoruz. Galatasaray bunu yapacak gücü etraftan değil, kendinden yaratır” diye konuştu.

Başkan adayı Yalman, yabancı futbolcu kontenjanı konusunda kısıtlamanın ortadan kaldırılmasını düşündüğünü, seçilmesi durumunda bunu da diğer kulüplerle oturup konuşacaklarını söyledi.

Amatör branşlarla ilgili ise Alp Yalman, “Rasyonel düşünmek ve iyi idare etmek küçülmek demek değil. Nasıl savruk olup, olmadık paralar harcayarak şampiyon olunamayacağı gibi. Gerekli parayı gerekli oyuncuya vermek lazım. Galatasaray’da kim şampiyonluktan vazgeçer. Ancak bunları doğru mantık ve ekonomik düşünce içinde yapmak lazım. Her branşta Galatasaray’ın şampiyon olmasını isterim” şeklinde konuştu.

“O MAÇA GİDER, TAKIMIMI ÇIKARTIRDIM”
Alp Yalman, Galatasaray Liv Hospital’ın, Fenerbahçe Ülker ile geçen sezon oynadığı Türkiye Basketbol Ligi play-off final serisinde son maça çıkmamasıyla ilgili olarak, “Ben öyle bir karar kesinlikle almazdım. O maça gider takımımı sahaya çıkartırdım. Galatasaray hiçbir müsabakadan kaçar bir takım olmaz, kürekten dahi. Biz kaçmayız ama haksızlığa ve taşkınlığı da müsade etmeyiz” şeklinde görüşlerini belirtti.

Yalman, bir soru üzerine, başkan adayı olmadan önce, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç ile konuşmadığını söyledi.

Galatasaray’da bir huzursuzluk ortamı olabileceğini düşünmediğini kaydeden Alp Yalman, “Biz Galatasaray olarak hepimiz kardeşiz, hepimiz aynı heyecanla yaşıyoruz. Birbirimize dilimizi uzatacağımıza, elimizi uzatacağız. İnşallah Galatasaray’ı bir daha kaos içinde, belirsizlik içinde, müşkil içinde görmeyiz. Hep beraber, el ele, omuz omuza Galatasarayımızı layık olduğu, hak ettiği, kardeşlik havası içinde her zaman şampyonluklara oynayan bir kulüp olarak görmek imkanına sahip oluruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Başa dön tuşu